Cennet ve güzellikleri

Ali Rıza Demircan 2022-06-08

Cennet ve güzellikleri

"Rabbinizin mağfiretine, Allah'a ve Peygamberlerine îman edenler için hazırlanmış olup genişliği gökle yer arası kadar olan Cennet'e koşuşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dileyene verir. Gerçekten de Allah büyük lütuf sahibidir." (Hadid 21)
Cennet: Ebedî hayattır. Sonsuz mutluluktur. Bitmez tükenmez nimetlerdir. Câzibeli eşlerdir.
Tasavvur edilemez güzelliklerdir. Başta Peygamberler olmak üzere insanlığın yıldızları olan yüce şahsiyetlerle beraberliktir. Bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah'ın güzelliklerine bakmaktır. Onun sevgisiyle zirvede yaşamaktır. Bütün arzulara kavuşmaktır.

Başta, Cennet olmak üzere bütün Âhiret hayatı mutlak gayb'tır. Akıl ve duyu organlarıyla bütünüyle kavranılamaz. Biz Cennet'i ancak Rabbimizin bize bildirdiği kadarıyla tanıyabiliriz. Peygamberlerin sonuncusu ve evrenseli olan Peygamberimiz Hz.Muhammed'e indirilen ve onun tarafından insanlığa tebliğ edilen Kur'an'da, Cennet'in maddî ve manevi nimetleriyle ilgili doyurucu bilgiler verilmektedir. Biz sadece özetin özeti bilgiler sunacağız.

CENNET'İN MANEVİLEŞTİRİLMİŞ MADDİ NİMETLERİ/GÜZELLİKLERİ
Sahip olunacak dolunay ve yıldızlar gibi parlak yüzler, bağlar, bahçeler, köşkler, su- süt - bal-ve içki nehirleri, pınarlar, ağaçlar, gölgelikler, inciden otağlar, tahtlar, ipekten perdeler-halılargiysiler, altın ve gümüşten takılar, meyveler, kuş etleri, özel kaynağından doldurulup mühürlenmiş misk kokulu leziz içecekler, altın ve gümüşten servis takımları ve benzerleri. Ayrıca sedeflerindeki inciler misali genç erkek ve kadın görünümündeki Vildan ve "Hûr'un 'În" isimli hizmetçiler... Bütün bunlar Cennet'in manevîleştirilmiş maddî nimetlerini oluşturacaktır.

CENNET'İN MANEVÎ NİMETLERİ/GÜZELLİKLERİ
Allah'ın zatî güzelliklerine bakmak, O'nun ebediyen sürecek sevgisi altında bulunmak, O'nun selâmı ve konuşmalarına muhatap olmak, başta Peygamberimiz ve diğer Peygamberler olmak üzere yüce şahsiyetlerle birliktelik kurmak, içten arzularla hamd ve senalar etmek, Meleklerle selâmlaşmak ve dostluklar oluşturmak, Cennetliklerle sohbetler yapmak, karşılıklı ziyarette bulunmak, hûrilerin sunduğu mûsiki oturumlarına katılmak, Cehennemliklerle konuşarak kurtuluşun ve sahip olunan nimetlerin büyüklüğünün hazzını yaşamak ve Cennet'te ebediyen yaşanacağı bilincinde olmak... Cennet'in mânevî nimetleri olacaktır. Asıl büyük nimetler de bunlardır. Mânevîleştirilmiş de olsa diğer nimetler bunlarla mukayese edilemezler. Mânevîleştirilmiş maddî ve de mânevî nimetler içinde yaşayacak olan Cennetliklerin sahip olacağı nimetler sınırsızdır. Açıklananlar temsîlidir, bir diğer anlatımla örnek türündendir. Bütün bunların ötesinde istenilen her şeyin verileceği de şöylece müjdelenmektedir:
["...Cennet'te canların çektiği, gözlerin hoşlanacağı her şey olacaktır ve siz orada ebedî kalacaksınız." "Orada onların istedikleri her şey vardır. Katımızda fazlası da mevcuttur."] (Zuhruf 71, Kaf 35) Sonsuz olan Cennet'teki nimetlerin ve zevklerin dünya hayatındaki nimetler ve zevklerle yalnızca isim benzerliği vardır.

Cennet, bilemeyeceğimiz çok çok yükseklerde, zaman ve mekân üstü bir âlemdedir. Dereceleri/nimetleri birbirinden farklı Firdevs, Adn, Ne'îm ve Me'va çeşitlerine ayrılmıştır. Özgün vücut yapılarımızla yaşayacağımız Cennet ebediyen de var olacaktır. Evrenimizde tek hücrelilerden galaksilere kadar trilyonlarca varlığı yaratan, yaratmakta olan ve Cennetlere çağıran Allah her bir kişiye verilecek Cennetleri yaratmaya da gücü yetendir.

Yazımızı Cennet'e ilişkin âyetlerle bağlayalım: "Hiçbir kimse Cennetlikler için yapmış oldukları amellere karşılık olarak gizlenmiş olan mutluluk verici nimetleri bilemez. Hiç Mü'min ile Yaratan'a baş kaldırmış olan bir olur mu? Îman edenler ve güzel ameller yapanlara, yapmış olduklarından dolayı, konak olarak Me'vâ Cennetleri verilecektir."(Secde 17-19)

SORULARINIZ VE CEVAPLARI
MÜSLÜMAN BİR BAYAN, KADIN KUAFÖRÜNE ÜREME, KOLTUKALTI VE BACAK BÖLGESİ KILLARINA YÖNELİK İŞLEM YAPTIRABİLİR Mİ?
Müslüman kadınlar, uyluk dahil üreme bölgesi ve yakın çevresi anlamına gelen Ferc'lerini Rabbimizin Kur'ânî emri gereği korumak; kızları, ve kardeşleri dahil hiç kimseye açmamakla yükümlüdürler. (Nur 31) Bu sebeple bu bölgelerini açarak bir işlem yaptıramazlar. Ancak, kırk gün aşılmaksızın yapılması gereken temizliklerini, hastalık ve yaşlılık gibi her hangi bir sebeple bizzat yapamıyorlarsa, kadın kuaförü yanı sıra bir başkasına da yaptırabilirler. Koltuk altı ve bacak bölgesi işlemlerinde ise dini bir sakınca yoktur. Erkekler de Ferc'lerini korumakla yükümlü olduklarından yukarıda kadınlara ilişkin olarak açıklanan hükümler, erkekler için de geçerlidir.(Nur 30) Zaruret halleri dışında doktorlar, kuaförler ve çocuklarımız dahil hiçbir Müslüman da bir başkasının üreme bölgesi çevresine bakamaz ve işlem yapamaz.

EŞLER BİRBİRLERİ İÇİN SÜSLENMEK VE KOKULANMAKLA GÖREVLİ MİDİRLER?
İslâm sözde, davranışta ve işte güzelliğe yönelttiği gibi giyimde ve kılık kıyafette de yönlendirmiş, bu meyanda güzel kokular kullanılmasını da teşvik etmiştir. İnsan doğasının eğilimi olan süslenme ve kokulanma eşler arasında ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü onlar, kendilerine cinsel tatmin ortamını hazırlamak ve birbirlerini haramlardan korumakla yükümlüdürler.

Biz burada birkaç noktaya işaret etmekle yetineceğiz. a- Süslenme ve kokulanmaya vönelik öğütler erkekleri de içine almaktadır. Çünkü onlar da kadın eşleri için koruyucu örtüdürler. (Bakara 187 Kadınların da onlar üzerinde hakları vardır. (Bakara 228,İ.Mace Nikâh 3) b- Kadınlar ise kalıcı nitelikli estetik işlemler yapmaksızın eşlerine yönelik olarak süslenmelidir. Dışa karşı süslenme ve cinsel cazibeyi artırıcı parfümler kullanarak ilgi odağı olmak, kulluk çizgisi ile çatışır.
Çünkü Kur'ân Nûr sûresinin 31. âyetiyle kadınlara, gizledikleri süslerinin bilinmesine ilişkin davranışları yasaklamaktadır.

Peygamberimiz de şöyle buyurmaktadır: "Kocasının dışındakiler için süslenen kadın Kıyamet gününde nuru olmayan bir karanlık gibi olacaktır." (Tirmizî Reda 13,Hn.1167)

ALLAH ŞANINI ARTISINPEYGAMBERİMİZ EN ÇOK HANGİ DUAYI YAPARDI?
Peygamberimiz, Kur'ân-ı Kerîm'de diğer Peygamberlerin, güzel kulların ve meleklerin yaptıkları bildirilen duaları yaptığı gibi kendisi de anlamlı dualar yapardı Ama onun en çok yaptığı dua, Bakara suresinin 201.âyetinde bize öğretilen ve namazlarımızda Selam vermeden önce de okuduğumuz şu duaydı: "Yüce Rabbimiz! Bize dünya hayatımızda güzellikler ver. Âhiret hayatımızda da güzellikler ver; güzellikler yurdu olan Cennet'ine erdir ve bizi Cehennem azabından koru." Peygamberimizin her bir gecesi Kadir gecesi olabilecek Ramazan ayı gecelerinde yapılmasını özellikle öğütlediği, ama hayatımızın her anında yapabileceğimiz dua da şeyledir: "Allah'ım! Affedicisin. Af etmeyi seversin. Beni de affet."

İSLÂM DİNİ'Nİ KISACA TANIMLAR MISINIZ?
Varlığını kendi zatından alan Yüce Allah, bütün varlıkların yaratıcısıdır. O, yarattığı mikro va makro varlıklar için tabiat yasalarını koyduğu gibi, en güzel biçimde yaratıp ebediliğe erdirdiği insanlar için de Peygamberleri aracılığı ile yaşam kuralları koymuştur. Bu kuralların bütünü İslâm'dır. İslâm genelde bütün peygamberlerin tebliğidir. Özelde ise son ve evrensel peygamber kılınan Hz.Muhammed'in tebliğ ettiği Kur'ânî mesajlar bütünüdür.

BİR AYET
Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. (NİSA 2)

BİR HADİS-İ ŞERİF
(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0